25 Eylül 2012 Salı

kore kulturu ve hayatımıza girmesi

Geçmiş yazılarımdan birinde dünyaca unlü oyuncu song il gook ve üçüzlerinden bahsetmiştim . ama internette dolaştıgımda gördüm  ki  enterasan bir kore hayranlığı almiş başını yürümüş:)Peki nedir bu dünyadaki kore çılgınlıgı   genellikle kızlarda   görülen bu hayranlık genellikle kore dizi  ve filmlerden  kaynaklanıyor. geçen gun süper markette gördügüm kung fu   ramenden sonra bu konuda yazmaya karar verdim .Koreye gitmesemde giden arkadaşlar ve kore dili ve edebiyatı okuyan arkadaşlar sayesinde gitmiş  kadar oldum gerçi gitmek istediklerimin başındaki ülkelerin başında ama önce  egtimim için almanya stajına ayırıcam gelecek yazımı bu yuzden ziyaret  2 yıl sonraya sarkiyor.
           
 neyse yakın tarihte   gitmesekte hala ilgi çeken gizemli yerlerlerden:) ve bu yuzden hakkında yazılmayı hak eden konulardan neyse fazla uzatmadan  konuya girelim:
               öncelikle güney kore  türkiyenin 1/8 kadar olmasına ragmen nufus 50 milyona yaklaşık hal böyle oluncada yerleşim yeri sıkıntısı  artıyor.Ülke'nin başkenti Seul'dur. Güney Kore ılıman iklim kuşağında kalıyor ve ülke arazisi dağlık topraklardan oluşuyor.yani turkiye gibi dört mevsim yaşanıyor.
Seulden görülen bu kesittede oldugu gibi göktelenleriyle new york anımsatsada seul kendine has ve 24 saat yasayan ve uyumayan bir şehir.
 KORELİLERİN  SOSYAL HAYATI
    Aslında koreliler turkler gibi gençligin  amerikan özentisi konuşundan muzdaaripler.Ama kendi kimliklerine özen gösterme konusunda sonradan uyanan toplumlardan ve son zamanlardada dunyada baya populer.gelelim korelilere genel olarak   son derece çalışkan ve yardımsever  insanlar .Esnek mesai saatleri var ve fazla mesaai saati için ekstra ücret talep etmezler.guney kore ekonimisi           asya                          ekonomileri                 arasında                     hatırı             sayılır     konumda,
kore wonunun degeri turk lirasından fazla bu yuzden paranızı buna göre ayarlamanız gerekli ayrıca pazarlıgın yaygın oldugu bir ülke( koredeki ünlü kozmetik markalarına sonradan deginicem.)Han nehrinin ikiye ayırdıgı şehirde hayat gerçekten çok canlı ,karmaşık ve zor.seulde yaşamak gerçekten sabır ve tahammül istiyor.neyse bu olumsuzluklardan sonra birazda güzel taraflarına deginelim.
Seul, 10 milyonu asan nufusu , yuksek binalari, binlerce kucuk dukkani, dunyaca bilinen buyuk firmalari ile tam bir ari kovani. Kore savasinda yerle bir oldugu icin sehirde tarihi yapilar bulmak kolay degil. Onun yerine degisik gokdelen orneklerine bakabilirsiniz. Gokdelenleri yapanlar bizde de taninan Hyundai, LG, Samsung gibi firmalar. Bu firmalara Korede chaebol adi veriliyor, bir nevi devlet destekli tekel durumundalar. Anlayacaginiz Kore, Japon modelini takip etmis. Ta ki 1997 Asya krizi cikana dek.
Kriz sonrasi ic piyasasini tamamen acmis.

Seul kentinde sira sira gokdelenler. Gokdelenlerin olmadigi bolgelerde ise neredeyse her dort binanin birinin tepesinde kilise can kulesi ve hac var. 1945'e kadar Hristiyanligin %4-5 lerde oldugu Kore'de bugun bu oran %35'e cikmis. Sonradan dine donen herkeste oldugu gibi bir hirsla sarilmislar ki sormayin. Geceleri binalarin tepesindeki neon haclar sehre bazilarina gore mistik bazilarina gore koca bir mezarlik havasi veriyor.

Tarihi eserlerin hemen hepsi sonradan yeniden yapilan kopyalar ve cevreleriyle pek uyum icinde degiller. Sanki 21.yy onlari yutmak istemis ve ham yapmis gibi.

Seul gunduz cekici bir sehir olmasa da geceleri fena degil. Sehirde binlerce irili ufakli acik hava lokantasi havanin kararmasi ile canlaniyor. Tezgahlardaki binbir cesit yemek illaki milli icki soju esliginde onlari tuketecek musterileri bekliyor. Bu tezgahlarin musterileri genelde eski nesil, beraber acik havada arkadaslariyla iciyorlar, iciyorlar, iciyorlar. Ben kendilerini Ruslara icme konusunda rakip olur gordum. Galiba milli karakter olarak yavaslamak hoslarina gitmiyor, ister uretim olsun, ister soju. Genc nesil daha farkli. Onlar kapali mekanlari tercih ediyorlar.

Asagidaki dev ahtapot kollarina benzeyen yapi mangal dumanini cekmek icin. Burasi bir kendin pisir-kendin ye mekani.
Seul universitesinin kampusu civari her daim canli.
Kore deyince elektronik demeden gecilmez dogal olarak.
Yongsan'daki bu binada sadece elektronik esya saticilari var.
Asya'da tek cati altindaki en buyuk elektronik pazari burada. Fiyatlar Japonya'nin %20 altinda. Ayni mal bir cok dukkanda var, dolayisiyla pazarlik mumkun,
 kısaca seul her daim uyanık bir şehir:)



 

 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder