6 Temmuz 2012 Cuma
BİRAZ DA KLASİKLER
Denizler İmparatoru
Jan bogo günümüz kore topraklarında M.S. 676-935 yılları arasında hüküm süren bir krallık olan Şila hanedanlığına bağlı çunge'de( bugünkü ismi wando adası) 8. yüzyılın sonlarına doğru köle olarak doğar.Yüzme ve savaş sanatlarında ustalaşır, 20'li yaşlara geldiğinde Tang hanedanının hüküm sürdüğü Çin'e gider, Çin ordusuna katılır.Shandong isyanının bastırılmasında büyük katkısı olur, 30 yaşına geldiğinde yüzbaşı olur, isyanın bastırılmasından sonra çin ordusunun asker sayısında azaltmaya gitmesi ve Batı ve güney Asya denizlerindeki Şilalı insanların korsanlar tarafından kaçırılması ve köleleştirilmesi çin ordusundan ayrılmasına neden olur.
825 yıllarında Yanziye döner bağımsız donanması ve askeri gücü ile çunge adasına yerleşir ve Şila kralına korsanlara karşı Şila ticaret gemilerini ve sahil kesimindeki halkı korumak için Çungede kalıcı bir üssü kurmak için başvurur. 828 yılında Şila kralı tarafından destek-izin alarak Çungede bir askeri garnizon-üs kurar. Üstün askeri stratejileri ve etkileyici donanması ile bölgedeki tüm korsanları yener. Bu başarısı sonrası Kral tarafından Sarı denizin ticaret ve denizcilik müfettişliğine atanır, Jan bogo artık bağımsız ordusu ile Şiladaki önemli savaş lordlarından biri olur. Oluşan güvenli ortam içinde Şila limanlarını ticarete açar ve güney Asya deniz ticaretine egemen olur. Bu Şilanın 3 yollu bir ticaret ağına sahip olmasını sağlar; Tang hanedanlığı, japonlar ve güney çindeki müslümanlarla da ticari yollar kurulur.Bogo aynı zamanda Çinde yaşayan Şilalılarla da ticari ilişkileri kurar ve organize eder.Şilanın gemi inşa sistemlerini ve denizcilik teknolojisini geliştirir, Jang Bogonun başarıları ile Şilalılar ilk kez Güney Asya denizindeki deniz ticaretine egemen olurlar.
Jan bogo sahip olduğu askeri-ekonomik güç ile 800-857 yılları arasında 7 kez el değiştiren Şila tahtına kimin geçeceğinin belirlenmesinde etkili bir kişi olur, Kral Sinmu’nun tahta geçişinde 5000 kişilik bir orduyla –en yakın arkadaşı ve danışmanı Yona’nın komutasında- ona destek olur.(839)Bazı kaynaklara göre Bogo’nun hedefi artık başbakanlıktır, bunun için kızını Sinmu’nun oğlu ile evlendirerek saraya girmeye çalışır. Ama Şilanın soyluları buna karşıdır çünkü Şilanın aristokratik düzeni dışında olan ve soylu olmayan birisinin bu noktaya gelmesi engellenmelidir. Şilanın soyluları krala baskı yaparlar ve Jan bogonun kzı ile kralın oğlu arasındaki evlilik gerçekleşemez.Kralla bogonun arası açılır( bazı kaynaklara göre bogo krala bayrak açar)
Jan Bogo’nun suikaste kurban gitmesi;
Jan bogo’nun öldürülmesi tartışmalı bir sorun, jan bogo için Kore Deniz kuvvetlerinin resmi sitesinde kore tarihinin en şanli-büyük 3 denizcisinden biri olduğu ama maalesef dikkatsiz bir şekilde şila tahtına kimin geçeceği ile ilgili politik çatışma içine dahil olduğu ve bundan dolayı suikaste kurban gittiği ifade ediliyor. Bir Koreli tarihçi çalışmasında( 3 krallığın tarihi)Bogo’yu ekonomik güç yanında siyasi güce de sahip olma hırsına yenilmiş ve krala karşı isyanı planlayan kaba bir denizci olarak görüyor, kralın emri ile general Yeom Jang tarafından öldürülüyor. Bir de olaya farklı bir açıdan bakanlar var; Şilalı bir çok soylu Jan bogonun üstün ticari başarısı ile deniz ticaretindeki üstünlüklerini ve kazançlarını kaybetmişlerdi, Jan bogo kızını kralın oğlu ile de evlendirmek istiyordu, jan bogo soylular sınıfına dahil olmadan başbakanlığa gözünü dikmişti, daha da fazla güçlenmeden ortadan kaldırılmalıydı. Şila soyluları( belki de kralın da desteği-izinini alarak) general Jan bogoyu öldürmesi için suikastçı Yeom Jangı gönderdiler.Saraydan gelen bir casus olan Yeom Jang şila başkentinden kaçtığını söyleyerek Jan bogonun güvenini kazandı ve bir gün yemek masasında elbisesine sakladığı bıçakla Jan bogoyu öldürdü.( buradaki asıl sorun bence jan bogo gerçekten de krala karşı isyan etti mi yoksa soylular tarafından kral da ikna edilerek ortadan mı kaldırıldı? Ya da her ikisi mi?) Jan bogo öldürüldükten sonra Çunge üssü yeom Jang tarafından kontrol altına alındı. Çunge sakinleri hüzün içinde çungeyi terk ettiler.Şila hükümeti 851 yılında çungeyi kapattı. Şilanın son dönemlerinin güçlü bir tarihi figürü olan jan bogonun mezarı bilinmiyor, Artık bir turistik merkez olan ve şila döneminin tarihi kalıntılarına ev sahipliği yapan Wando adasında her yıl jan bogo festivali düzenleniyor, mayıs ayının ortasında wando adası sakinleri şehri şila döneminde giyilen elbiseleri giyerek ve temsili jan bogo donanması ile 1000 yıl önceki haline döndürmeye çalışıyorlar.
Ve sonra Choi ın ho bir roman yazıyor; Haesin
Daha sonra Kore devlet televizyonu( KBS) 2004 yılında bir diziyi yayına sokuyor; Haesin adlı romandan uyarlanan denizler imparatorunu… köle doğan ama üstün yetenekleri ile denizler aşırı bir ticaret ağını kuran başarılı bir tüccar ve asker hakkındaki bir tarihi drama…
Diziyi buradaki herkes zaten biliyor, ayrıntıya girmeye ve methiyeler düzmeğe gerek yok…sadece şu eleştiriyi getirmek istiyorum, korenin biraz tartışmalı da olsa ve pek de bilinmese de ulusal bir kahramanı olan(tartışmalı bir ifade ama ama kore deniz kuvvetlerinin sitesinde resmi en baştaydı) vizyon sahibi bir tüccar olarak daha önce yapılmayanı başararak çin-japonya ve Ortadoğu ile ticari- kültürel ağlar kuran, kendi bireysel çıkarlarının ötesinde halkını düşünen bir insan ( eğer böyleyse) nasıl bir suikastçi ile dizide nerdeyse tamamen aynı seviyede ve maalesef bazen de suikastçisi karşısında jan bogo karakteri ile pasifize edilerek canlandırılır? Dizi çok zekice yetenekleri ve karizmaları birbirleirne yakın olan 2 insanın aralarındaki güç mücadelesi ve aynı kadına duydukları aşk kurgulanarak hayat buluyor, madam yami ve diğer kurgu karakterler( yona gerçek karakter) diziye özel bir tat katıyor. Dizinin birkaç gereksiz karakter dışında mükemmel oyuncu kadrosuna, müziğine, güçlü diyaloglarına, etkileyici savaş sahnelerine ve çekim planlarına bir şey dediğimiz yok-yanlış anlaşılmasın diziden etkilenmeseydim benim gibi bir tembel insanın oturup bu kadar yazması mümkün olmazdı-.Ama niçin seyircide ilgiyi canlı tutmak için tarih yanlış bir şekilde manipule edilmiş bu tarihi bir kişilik olan bogoya haksızlık…ilk 20 bölüm boyunca yeom bir prens gibi bogo ise paçavralar içinde…ne zaman bu adam doğru dürüst giyinecek diyordum,( tamam gerçekçilik açısından öyle olmalıydı ,adam köle…) ya aşk kurgusu, en güzel dialogları suikastçiye söylet jan bogo onurlu ve dürüst olduğu için tabii güzel söz söyleme yeteneği güdük kalmış… neyse bogo junge üssünü kurup korsanları ortadan kaldırdıktan sonra asıl kariyerinin zirvesine çıkıcak umarım bundan sonraki bölümlerde suikastçinin deiğil de jan bogo’nun öne çıkışını görürüz.
Son olarak merak ettiğim bir şey daha var- buraya kadar okumayı başarabilmiş arkadaşlardan özür, tamam bitiriyorum- Şila halkı o dönemde Budist bir toplum ve Japon kaynaklarında Ennin adlı bir Budist rahip çungeye geliyor ve bogo tarafından ağırlanıyor rahibe göre bogo adada bir Budist tapınağı inşa ettiriyor. Soru şu dizide hiç buda heykeli gördünüz mü? Ya da bir Budist tapınağı, ya da jan bogo’nun kendi dininde dua edişini… benim gözümden kaçmış olabilir ama ben görmedim(1-2 bölümü kaçırmıştım)
Evet şu an Türkiyede yayınlanan en iyi dizi( tarihi drama diyelim) hakkında eleştirileirmizi de sakınmadan konuştuk.Umarım bu dizi kendi tarihimizle ilgili tarihi dramalar çevirmeleri kaderlerinde yazılı gençleri etkilemiş ve onlara çok daha iyi eserler üretmeleri için ilham vermiştir.
Etiketler:
denizler imparatoru,
heasin,
klasik dizizler,
song il gook,
trt,
yeum yang
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder